Loading...

Mora İsyanı ve Yunanlar'a Bağımsızlığın Verilmesi(24 Nisan 1830)


Mora İsyanı ve Yunanlar'a Bağımsızlığın Verilmesi(24 Nisan 1830) Sultan II. Mahmud’u saltanatı döneminde en çok üzen olaylardan biride Yunanistan’ın Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılmasıdır. Yunanistan, İstanbul’un fethinden hemen sonra Venediklilere karşı ileri üs olarak görülmesi nedeniyle Fatih Sultan Mehmet tarafından 1458 de önce Atina ve Mora alınarak sancak ilan edilmiş, daha sonra 12 Temmuz 1470 ‘de tamamı Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılarak bir eyaleti yapmıştı. Coğrafi olarak Akdeniz’e uzanan Yunan yarımadası Akdeniz’e inmek isteyen bütün kuzey devletlerinin ilgisini çekmiştir. Tarih boyunca Rusların en büyük hayali Akdeniz’in sıcak sularına inmekti. İstanbul ve Çanakkale boğazlarından inemeyeceklerini bildiklerinden, dikkatleri hep Balkanlar ve Yunanistan üzerinde idi. Balkan halklarının çoğunlukla Ortodoks olmaları, Rusların da Ortodoks kilisesinin koruculuğuna soyunması bu düşünceyi cazip hale getiriyordu. Rus Çariçesi Katarina’nın “Grek Projesi” vardı. Bu proje “eski Bizans İmparatorluğu’nu Ortodoks kilisesi etrafında toplamaktı.” Bu proje dinî ve tarihîi esaslara dayanıyordu. Bunu gerçekleştirmek için Ruslar, Balkanlar ve Mora ile her zaman ilgilenmişlerdi.

Çariçe Katarina iktidarı döneminde (1762-1792) Gregori Orlof’la kardeşi Aleksi Orlof’u bu proje için görevlendirmişti. Bu kardeşler yanlarına Rus papazları alarak Mora’ya gitmişler, Ortodoks Rumları Osmanlı idaresine karşı isyana davet etmişlerdi.Bunların telkin ve vaatlerine uyan Rumlar isyan etmiş ise de Osmanlı idaresi zamanında aldığı tedbirlerle isyanı kısa zamanda bastırmıştı. Rusların arzu ettiği büyüklükte bir isyan olmamıştı.Mora’daki isyan girişiminde başarılı olamayan Aleksi Orlof Rus donanmasını tahrik ederek, Çeşme ‘de demirli bulunan Osmanlı donanmasına 10 Temmuz 1770 ‘de saldıtarak büyük kayıplar verdirmişti.

Sultan II. Mahmud’un saltanatı döneminde, Ruslar başarılı olamadıkları önceki Mora planını-projelerini yeniden yürürlüğe koydular.

Merkezi Rusya (Odesa’da) da bulunan Etniki Eterya adlı Rum gizli cemiyetinin ajanları ve Rus papazları Mora’ya giderek köy köy, kasaba kasaba dolaşarak Rum halkını Osmanlı idaresine karşı isyana teşvik ettiler. Başpiskopos Germanes’in yönettiği onbin Rum asi gurubu Patras kalesini kuşatarak Yunan ayaklanmasını fiilen başlattı ve 5 Ekim 1821 ‘de de Patras kalesini ele geçirdiler. Kale içerisinde yaşayan 8.000 kadar Türkü kılıçtan geçirdiler. Civardaki Türk köylerini ve kendilerine yardım etmeyen Hıristiyan Rum köylerini yaktılar. Kendi kendilerine 13 Ocak 1822 ‘de geçici Yunan hükümetini kurdular.

Bu vahim olay karşısında Osmanlı hükümeti harekete geçti. Bu ayaklanmayı bastırmaya derhal karar verdi. Osmanlı hükümeti kendi öz kuvvetlerini Balkanlarda hazırlarken, Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’dan yardım istedi. Mehmet Ali Paşa yardım edeceğini, karşılık olarak da Girit ve Mora valiliğini istediğini bildirdi. Şartları Sultan II Mahmut kabul edilince oğlu İbrahim Paşa’yı bu hareket için görevlendirdi.

İbrahim Paşa 54 harp gemisi, 16.000 asker 150 sahra topu ve bunları taşıyacak bir çok Ticari gemi ile Temmuz 1824 ‘de İskenderiye limanından hareket etti. Osmanlı donanması Rodos açıklarında idi. İki donanma Rodos’ta birleşti. Birleşik donanma hava şartlarını ve kışı geçirmek üzere Girit adası limanlarına gitti.

Müşterek donanma ilk baharda Mora yarımadasındaki Modon sahiline yanaştı, karaya çıkan askerler kuzeye doğru harekata başladı. Osmanlı ordusu da başkomutan Mehmet Paşa komutasında kuzeyden güneye doğru inmiş, Misolongi kalesini kuşatmıştı. Güneyden gelen İbrahim Paşa kuvvetleriyle burada birleştiler.

Osmanlı ordusu güneye inerken Fransa’dan Rumlara yardım için gelen gönüllüler ve Albay Faviye kuvvetlerini de mağlup ederek ortadan kaldırdılar.

Birleşik Osmanlı kuvvetleri Atina’yı alınca isyanı tamamen bastırmış oldu. Mora isyanın bastırılması Avrupa’yı ayağa kaldırdı. “İbrahim Paşa ve Osmanlı kuvvetleri adadaki tüccar, diplomat ve Hıristiyanları kesiyor, barbarlık yapıyorlar” probogandası yoğun şekil yapılmaya başladı.

Avrupa devletlerinin Mora için siyasi düşünceleri çok farkı idi. İngilizler, Rusya’nın Akdeniz’e inmesini istemediği için kuvvetli bir Yunan devletinin kurulmasını istiyor. Fransa, Mora isyanını destekleyerek Osmanlı ordusunu oyalamasını kendisinin Mısır ve Afrika’da serbest kalmasını istiyor. Ruslar da Mora isyanından, Ortodoks halkın desteği ile Akdeniz’e inmek istiyordu.

İngilizler, Mora’daki askeri harekatın durdurulması için Osmanlı hükümetine nota verdiler. Bu notada Rum asilerinin af edilmesi de vardı. Osmanlı hükümeti bu notayı dikkate almadı.

6 Temmuz 1827 ‘de Londra’da İngiltere, Rusya, Fransa kendi aralarında anlaşma yaparak “Bağımsız Yunan devletinin” kurulmasını kabul ettiler. Osmanlı hükümeti iç işlerine müdahale olduğu için bunu kabul etmedi. Mora’nın işgal edilmesi ve notaların ret edilmesine misilleme olarak Akdeniz’deki müttefik donanma (İngiliz-Fransız-Rus) Navarin’de bağlı, yelkenleri inmiş Osmanlı donanmasına baskınla saldırdı.

Sultan II. Mahmut Yeniçeri ocağını kaldırmış, yeni bir ordu kurup onun teşkilatı ve eğitimi ile uğraşırken Rus Çarı I.Nikola 26 Eylül 1828 ‘de Osmanlı devletine harp ilan etti. Böylece 1828-1829 Osmanlı Rus Harbi başlamış oldu. Bu harp iki cepheli idi. Rus kuvvetleri doğuda Kafkasya’dan Erzurum ve Bayburt’a, Batıda Tuna boylarından Edirne, Kırklareli, Lüleburgaz’a kadar ilerlemişti.

Bu durumun karşısında Osmanlı hükümeti Başkent İstanbul’u koruma telaşına düştü. Daha dün Osmanlıya saldıran İngiliz ve Fransızlar da Rusların tek başlarına İstanbul’u almamaları için araya girerek 14 Eylül 1829 ‘da Edirne Anlaşması imzalandı. Osmanlı hükümeti bu anlaşmayı çok zor şartlarda imzalamak zorunda kaldı. Çünkü bu anlaşmanın bir maddesi de “Yunanistan’ın istiklalini” tanıma, kabul etme idi. Osmanlı hükümeti 24 Nisan 1830 ‘da anlaşmayı kabul ederek tasdik etti.

Yunanistan, Valas-Aro körfezleri arasından çizilen hattın güneyinden kalan topraklar ile Egriboz, Spiros, Siklat adalarından oluşuyordu. 850.244 kişilik nufusla Yunan devletini kurdular. Bu topraklar resmen Osmanlı idaresinden ayrılmış oldu..

1832 ‘de üç büyük devlet (İngiltere-Fransa-Rusya) korunmasında “Yunan bağımsız devleti” kuruldu. Bavyeral Prensi Otto kral olarak tayin oldu. 1834 ‘de Atina başkent oldu.

Böylece, 380 sene Osmanlı idaresinde yaşayan Yunanistan, Sultan II. Mahmut döneminde ayrılmış oldu.


SİİRT/MERKEZ
+90 5398612382